Kundak | Konular | Kitaplar

Şirince Köyü Hüsrana Uğradı


Ortaya atılan asılsız maya kıyameti iddiası ve ona inanan izmir şirince köyü hüsrana uğradı..Sanıldığı yada abartıldığı gibi binlerin on binler şirinceye akın etmedi köy turistten dolup taşmadı..Kıyamet bahanesiyle ticaret iştahı kabaran köylü hayal kırıklığı yaşadı..
Maya takvimine göre Marduk gezegeninin dünyaya çarpmasıyla yaşanacak kıyametten etkilenmeyeceğine inanılan İzmir’in Şirince Köyü’nde yaşayanlar kıyamete değil ama bekledikleri ilgiyi görememenin hüsranını yaşadı.

Onca özel ürün, onca banka kredilerine rağmen istedikleri satış rakamlarına ulaşamayan köy esnafı, yoğun güvenlik önlemleri, vergi memurlarının baskısı ve araçların girişine izin verilmemesinin hayal kırıklığındaki en büyük nedenleri olarak sıralarken, tek sevindirici tarafın ise Şirince’nin tanıtımı olmasında birleşti.

Hayatın normale dönmeye başladığı, onlarca basın mensubunun teker teker ayrıldığı Şirince Köyü’nün sokaklarına hafta sonu sessizlik hakim oldu. Yüz binler beklenirken dört bin kişinin gelmesiyle köyün üzerine çöken hayal kırıklığı, esnafında isyanına neden oldu.

Suratı asık esnaf, “Balon patladıö, “Kıyamet fiyaskosuö gibi düşünceleriyle yaşananlara tepki gösterdi, yoğun güvenlik önlemleri, vergi memurlarının baskısı, araçların girişine izin verilmemesinin hayal kırıklığındaki en büyük nedenler olduğunda birleşti. Otel işletmecisi Engin Vatan, “Büyük bir fiyasko oldu. Güvenlik önlemleri büyük sorun yarattı. Araçların içeri alınmaması şaşkınlık, köye ulaşmak için beklemek bıkkınlık yarattı. Haliyle beklenen kalabalıkta olmadı. En büyük zararı restoranlar ve işyerleri aldı. Ciddi zarar gördü. Tarihi kalabalık yoktu, bu kalabalık bayramdakilerin bile yarısıydı. Biz köy olarak daha büyük kalabalıklara ev sahipliği yaptık" dedi.

HAFTA SONUNDAN UMUTLUYUZ

Umutlarına yarına bırakan, özel güne tişört bastırıp, lokum yaptıran Özgen Özen ise, “Maalesef umduğumuzu bulamadık. Yol kesildi. İnsanlar arabasını bırakıp buraya gelemedi. Bu nedenle de fazla bir kalabalık yoktu. Şu an için ürünlerimiz elimizde kaldı. Hafta sonu ne oluyor bilmiyoruz. Beklemedeyizö diye konuştu. Şarap satıcısı Yakup Altay da, “Herşeyin sürpriz olacağına inanıyorduk. Beklenti çok yüksekti, herkes tedbirini aldı. Ancak güvenlik önlemleri nedeniyle kimse arabasını bırakıp bu soğukta buraya gelemedi. Zaten kimse kıyamete inanmıyordu, merak için gelecekti. Ama ne olursa olsun Şirince’nin tanıtımı olduö dedi. Yine şarap fabrikası sahibi Erkan Önoğlu, “Beklediğimizin altında bir talep oldu. Normal bir hafta sonu yoğunluğu gibi oldu. Bence sebeplerden biri araçların köye alınmaması oldu. İnsanlar kendi araçlarıyla gelmek istiyordu. Çok yoğun bir ilgi olmamasına rağmen Şirince adına iyi bir tanıtım oldu. bunu bir güne bağlamak istemiyorum, basın yoluyla Şirince daha da tanındı, reklamı yapıldı. Önümüzdeki günlerde bunun meyvesini daha iyi alacağız diye düşünüyorum" dedi.

LOKMALAR, BİLETLER ELDE KALDI

Lokmacı Haldun Şanlı da, “Selçuk’tan kıyamet günü ve lokması için geldik. Kıyamet kopmadı, kopmayacaktı, onu da biliyorduk. Ama beklediğimiz yoğun ilgi olmadı, satışlar çok zayıftı. En azından denedik, nasip bu kadarmış. 21 Aralık’ta hava çok güzeldi. İnsanlar rahatça etrafta dolaşabildi. Ama bugün hava soğuk. O bakımdan sokaklarda kimseler yok. Biz yarın yine burada olacağız. 21 Aralık’ta yaklaşık 20 kilo undan hamur kardık ancak 10 kilosunu satabildik. Umduğumuzu bulamadıkö diye konuştu. Milli Piyango Bileti Satıcısı Orhan Sarıpınar, “30 Kasım’dan beri 3 bin 400 çeyrek bilet bitirdim. 21 Aralık’ta yarım saatte bir deste çeyrek bilet bitirdim. Bir destede toplam 100 bilet oluyor. Sonra bir saatte de bir deste bilet daha bitirdim. Elimde 20 adet yarım bilet ve 2 adet tam bilet vardı, onlar da bitti. Bugün ise sabahtan beri 3 bilet sattım. Kıyamet olduğuna inanmadım. Fakat moda olduğu için bütün arkadaşlara ayak uydurdum. Kıyameti Allah’tan başka kimse bilemez. Hepimiz onun kullarıyız. Aşırı hırslı bir piyangocu değilim. 21 Aralık için 300 - 400 civarı bilet satarım diyordum. Ancak şu ana kadar 222 adet bilet sattım" dedi.

DHA